13.08.2020
Kavak, ŞMG ve Şirinçavuş
Bir süre önce aramızdan ayrılan Bandırmalı şair-yazar Tahsin Kavak'ı zaman zaman şiirleriyle anacağımı daha önceki bir yazımda belirtmiştim.
Kavak, Bandırma Şehit Mehmet Günenç Lisesi'nin(ŞMG) ilk mezunlarındandı.
Bandırma'ya bağlı eski ismiyle Çirkinçavuş, yeni ismiyle Şirinçavuş köyünde doğan Kavak, Bandırma ile ilgili birçok anısını “Çirkinçavuş Köyü'nden
Bandırma'ya Yolculuk” isimli kitabında dile getirmişti.
Kavak, bu anılarından birinde, cebir dersinden kaldığı bütünleme sınavından, okul müdürü Tahsin Çizenel'in isteği üzerine yazdığı bir dörtlükle geçtiğini
anlatıyor. Kavak'ın, “Cebir ve Şiir” ismini verdiği bu dörtlük şöyle:
“Cebire şiir yazıp mezun oldum okuldan
Hocalığın karesi eşittir sendin hocam
“Sen, Fen Fakültesi'ne gitme!” dedin, gitmedim
Mühendis olamadım, şair oldum ben hocam”
Tahsin Kavak'ın öğrencisi olduğu o yıllarda, ŞMG Lisesi'nin çok kaliteli edebiyat öğretmenleri olup, öğrencilerini edebiyata, yazmaya yönlendirdiği biliniyor.
Bunların başlarında şair Haşim Nezihi Okay geliyor.
Kavak, öğretmeni Okay ile ilgili “Üstad” isimli şu şiiri kaleme almış:
“Büyük insana bizde ÜSTAD, ULEMA derler
Böyle büyük bir insan ulu çınara benzer
İyi-güzel, ne varsa sen öğrettin bizlere,
Sen bir ulu çınarsın, dalların öğrencilerin”
Bu arada, o yılların unutulmayan edebiyat öğretmenleri arasında Münevver Yardımsever de yer alıyor.
İşte Tahsin Kavak'ın öğretmeni Yardımsever ile ilgili olarak yazdığı “Şiirsel Soru” isimli bir dörtlük:
“Bir anlayabilsek gerçek ne, hayal nedir?
Güzellik hangisinde, şiir hangisindedir?
Gerçeğin noksanları hayallerle süslenmiş
Ve ömür şairane yaşanmışsa, şiirdir”
KÖYÜNÜ ÇOK SEVERDİ
Rahmetli Kavak, doğduğu Şirinçavuş köyünü de çok severdi.
“Çirkinçavuş Köyü'ndeki ahlat ağacına” adadığı “Meşhur Ağaç” isimli
dörtlüğünde şöyle diyordu:
“Dünyada her şey fâni, bilmem ki ne kalıcı?
Böyle atılmış temel, böyle konulmuş harcı
Tepedeki ahlatı ol rütbe yazmışım kim;
KAVAK'tan daha meşhur oldu ahlat ağacı”
İşte Kavak'tan, “Çirkinçavuş Köyü'mün denizine” ithafıyla kaleme aldığı,
“Köyümün Denizi” isimli bir başka şiir:
“Benim köyümün denizi,
binlerce yıl önce de varmış
zamanın bir yerinde hatta
Kapıdağı'ndaki Sizik Krallığı'na
severek denizcilik yapmış
İşte bu denize güneş,
her sabah turuncu bakmış
Akşam üstleri Avşa'da
şarapla kafayı çekmiş
turistlere caka satmış
ve giderken, ışıkları
şarap rengine çalmış
Sahilimize dalgalar,
yaz-kış Erdek'ten gelir
Bu yüzden denizimiz
bazen uysal ve insancıl,
bazen hırçın sevgilidir
Güvem gözlü, nar gülüşlü
Erdek kızları gibidir…”
Şirinçavuş, Erdek'in karşı sahillerinde yer alır.
Tahsin Kavak, Erdek'i de çok sever. “Erdek anılarıma” ithafıyla, “Nostaljik Şiir”
ismi altında yayınladığı dizelerinde de şu duygularını yansıtır:
“Şiirlere konu olmuştu denizimiz
Sevgililer sevgi çoğaltıyorken banklarda ha babam
Öpüş sıcaklığımızı katmıştık biz de gecelerine
Öyle körpe bir gülüştü güzelliğimiz
Kumsalında bıraktığımız ayak tıpırtılarına
Şimdi istesek de yetişemeyiz
Apostol'da içtiğimiz şarabın sevişkenliğini
Nasıl taşırdık kuytulara ürpererek
Çalı diplerindeki fısıltılarımız aynı yaşta kaldılar da
Ne geçti elimize bilmem bizim, büyüyerek…”
Bu yazı 541 defa okundu.