30.08.2020
NE 30 AĞUSTOSLAR GÖRDÜ BU TÜRKİYE
Rahmetli babam Ekrem Balıbek'in 30 Ağustos 2008 yılında Damla Damla adlı köşesinde yazdığı 30 Ağustos başlıklı yazısındaki “Bizler Cumhuriyet Türkiyesi'nin insanları…Hele ki,onuncu yılın ürünün gençleri,inanmışları…Bizler Faruk Nafızlerin,Behçet Kemallerin şiirleriyle bugünlere ulaştık…”Topların çelik ağzı,çaldı bir hücum marşı “diyerek öğrendik
30 Ağustosu…26 Ağustos taarruzunu…”diyerek başlıyoruz cümlelere…
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu hazırlayan, 26 Ağustos'ta başlayan ve 30 Ağustos'ta son bulan Meydan Savaşı'nın tarihteki adı olan Büyük Zafer'in 98 nci yılıdır bugün…
Başlığımız gibi ne 30 Ağustos'lar görmüştür bu Türkiye..
Nasıl kutlanırdı bu eski milli bayramımız…
Ne heyecan yaratırdı…
O zaman vatan,millet,Sakarya ruhu daha çok içimizde hissedilirdi..
Şimdilerde de olan ancak sonu belli olmayan bu gidişatta..
Dedik ya nasıl kutlanırdı eskiden bu milli bayramımız…
O kadar derin, bir o kadar da anlamlıymış milli bayramımıza verdiğimiz değer…
Kutlamalar 08.30 da Atatürk anıtına çelenk konulması, saygı duruşu, İstiklal marşımızın okunması ile başlar, anıt önündeki törene kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, siyasi parti yöneticileri, sivil toplum örgütlerinin yetkilileri katılır, Vali, Garnizon Komutanı, Belediye Başkanı Subay Orduevi'nde tebrigatı kabul eder, tören komutanının tören birliklerini Garnizon Komutanına takdimi, Vali, Garnizon Komutanı ve Belediye Başkanının tören birliğini denetlemesi, halkın bayramını kutlaması, İstiklal Marşıyla birlikte, bayrağın göndere çekilmesiyle birlikte, Türk Silahlı Kuvvetleri adına günün anlam ve önemini belirten konuşmanın ardından geçit töreni yapılır,öğlen de Belediye Başkanlığınca 21 pare top atışı yapılarak akşam da Garnizon Komutanlığı misafirhanesinin havuz başında resepsiyon verilirdi.
Şimdilerde zoraki çelenk koymayla, kısadan kestirme halini almış programla geçiştiriliveren 30 Ağustos…
Sözde beyaz Türkiye'de…
Engellemelerle...Pandemi bahanesiyle...
Biz Atatürk'ün evlatlarıyız..
Cumhuriyet ile doğan, yetişen…
Yarınlardan asla korkumuz yok…
Tersine başkalarının, bahtsızların korkularını seziyoruz,izliyoruz…
Son çırpınışları gibidir bugünkü kıpırdanışları…
Yarınlar da genç Türkiye'nin, her zaman var olmuş ve de var olarak kalacak Cumhuriyetindir…
Bu yazı 519 defa okundu.
