İlk ismi, “Bandırma Ana Metal ve Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi”ydi.
Önce Bandırma'da, Bandırma Kaymakamı Günhan Yazar'ın başkanlığında
müteşebbis heyet toplantıları düzenlendi. Bandırma Belediye Başkanı Tolga
Tosun'un da katıldığı bu toplantılardan önce medyaya bilgiler verilerek,
Bandırma yöresine kurulacak bu organize sanayi bölgesinin “Çevreye ve doğaya
en küçük bir zararı olmayacağı(!)” öne sürüldü.
Kısa bir süre sonra “Bandırma Ana Metal ve Makine İhtisas Organize Sanayi
Bölgesi”nin yönetim kurulu başkanlığına, merkezi İstanbul Ümraniye'de
bulunan İMES Sanayi Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Saadettin Çay getirildi.
Yine kısa bir süre sonra organize sanayi bölgesinin ismi “Marmara İleri Teknoloji
ve Makine İhtisas Organize Sanayi Bölgesi”ne, yani kısa ismiyle “Marmara
Organize Sanayi Bölgesi”ne dönüştürüldü.
Bu isim değişikliğinin nedeni, daha önceki isimde “Metal ve Makine İhtisas”
sözcüklerinin geçmesiydi. Yani bu bölgede sanayi tesisleri kuracak kişiler, bu
durumdan rahatsız olmuşlardı.
Yine kısa bir süre sonra “Marmara OSB”nin toplantıları İstanbul'a alındı. Son
toplantı, İstanbul Beykoz'da yapıldı. Toplantıya Balıkesir Valisi Hasan Şıldak,
Bandırma Kaymakamı Günhan Yazar ve Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun
da katıldı.
Sayın Vali ve sayın Kaymakamın, devletin bürokratları, memurları olarak
İstanbul'daki toplantılara katılmalarını belki anlamaya çalışırım ama Bandırma
Belediye Başkanının, Bandırma'yı çok yakından ilgilendirdiği halde Bandırma
gündeminden ve medyasından adeta kaçırılırcasına İstanbul'a alınan bu
toplantılara katılmasını ne anlarım, ne de doğru bulurum. Bandırma'nın “Şehr-i
Emin”i koltuğunda oturan Tolga Tosun'un, “Bandırmayı doğrudan ilgilendirdiği
halde ısrarla İstanbul'da yapılan bu toplantılara neden katılayım ki?” diyerek
gitmemesi gerekirdi. Çünkü devlet görevlileri burada bugün var, yarın yoklar
ama bizler hep buradayız. Anlaşılıyor ki, Tolga beyin yanında onu olumlu şekilde
yönlendirecek danışmanları veya arkadaşları değil, her fırsatta “En büyük
başkan sensin!” diyen yağdanlıklar var.
HEMEN HEPSİ HADDECİ
Toplantıların İstanbul'da yapılmaya başlamasının ardından “Marmara OSB”nin
katılımcılarını şöyle bir irdelemek istedim. Şu gerçeğe ulaştım. 43 firmanın çok
büyük bir çoğunluğu “haddeci”… Yani, “Son şekli verilmiş demire, çubuk,
köşebent, levha, ray gibi şekilleri veren kişiler…Kısacası, metal ve ağır sanayi

işiyle uğraşıyorlar. Üstelik bu 43 firmanın, “Marmara Organize Sanayi
Bölgesi”nin Yönetim Kurulu Başkanı olup, İMES Sanayi A.Ş.'nin de yönetim
kurulu başkanı konumundaki Saadettin Çay'ın firmasıyla bağlantıları var.
İstanbul'da yapılan son toplantıda, “Marmara OSB”nin, “Türkiye'nin ilk inovatif,
çevreci, ileri teknoloji ve kalite odaklı üretim anlayışı”yla gelecek kuşaklara
yaşanabilir ve sürdürülebilir bir bölge olacağı vurgulanırken, “Hayal et, tasarla,
test et, prototip üret” sloganı kullanılmış.
Bu slogan beni hem güldürdü, hem de düşündürdü. Güldüm, çünkü haddecilik
yapan bu kuruluşlar, hayal ederek, sanki uzay araçları yapacaklar! Kimse
kimseyi aldatmasın, o bölgede yine ağır metal sanayi tesisleri kurulacak gibi
görünüyor. Çevreye, doğaya sıfır zarar verecek bir sanayiden söz etmenin
mümkün olmadığı ise bilimsel olarak açıklanan bir gerçek.
Yaptığım bir diğer araştırma ise şunu gösteriyor.
“Marmara OSB”de yatırım yapacak firmaların, İMES dahil hiçbirinin gelecek
projelerinde, Bandırma yöresine organize sanayi bölgesi kurma konusu yok.
Anlaşılıyor ki, bu yatırımlar için İstanbul'da yer kalmamış veya izin alınamamış,
öyleyse İstanbul'a en yakın yer neresi, Bandırma! Ver elini Bandırma!
“Marmara OSB”ye bir gazeteci olarak kuşkuyla yaklaşıyorum. Sanki yeni bir
“çevre felaketi”nin geleceği endişesi içindeyim. Bandırma'nın, “Dilovası”,
“Gebze” durumuna dönüşmesi tehlikesini kimse göz ardı etmesin.
Bu arada, şu önemli noktanın da altını çizmek gerekiyor.
“Marmara OSB”nin kurulacağı bölgedeki tüm araziler, özel kişilere ait. Bu
yerlerin alınması büyük olasılıkla devletin de arkalarına alınmasıyla
“Kamulaştırma Yasası” doğrultusunda olacak ve sanayiciler, az paralar
ödeyerek, bu işten kazançlı çıkarken yer sahipleri mağdur edilecek gibi
görünüyor.
TİCARET ODASI, BANSİAD, MÜSİAD NEREDE?
Bandırma ve yöresi, son yıllarda, ağır sanayi yatırımları için cazip bir yatırım
merkezi durumuna dönüştü.
Oysa Bandırma, önceki yıllarda bu tehlikeleri, sivil toplum kuruluşlarının
organizasyonuyla, vatandaşlarla da güç birliği yaparak savuştururdu. Nitekim
termik santral, çimento fabrikası başta olmak üzere çevreye, insan sağlığına ve
doğaya zarar verecek birçok riskli girişime geçit verilmemişti. Üstelik
“Dutlimanı” köyüne termik santral kurmaya kalkışan kişi ise dönemin Maliye
Bakanı Kemal Unakıtan'dı. Buna karşın termik santral girişimi yine geri
püskürtülmüştü.
Tabii ki, o dönemlerde, Osman Kocaman'ın başkanlığındaki Bandırma Ticaret
Odası çok etkiliydi. Bandırma adına çevre konularını ciddiyetle sahiplenir, bu
çeşit yatırımları çok iyi sorgular ve kamuoyunu aydınlatırdı. Ya şimdi? Mehmet
Kılkışlı'nın başkanlığındaki yönetim kurulu görev süresinde neredeyse dördüncü

yılına girecek. Bundan önce de Kılkışlı'nın bir dönem görev yaptığı ortada.
Bandırma Ticaret Odası'nın, Bandırma ile ilgili bir sorunu sahiplendiğini,
sorguladığını, açıklama yaptığını duyan var mı? “Marmara OSB” hakkında neler
düşünüyor acaba? Önemli olan koltuklara oturmak değil, onu doldurabilmek!
İşte Bandırma Sanayicileri ve İşadamları Derneği(BANSİAD)…
Yıllar öncesinde gerçekten etkiliydi. Bandırma'nın sorunlarına ciddiyetle
eğiliyor, eleştiriyor, önerilerde bulunuyordu. Şimdi nerede?
İşte Müstakil Sanayiciler ve İş Adamları Derneği(MÜSİAD)…Neredesiniz?
Bandırma hakkında bir düşünceniz yok mu? “Marmara OSB” için ne
düşünüyorsunuz?
“Marmara OSB”, Bandırma'nın bu sahipsizliği içinde almış başını gidiyor ama
acaba nereye?

Bu yazı 414 defa okundu.

Ad Soyad E-Mail