03.09.2020
İSTANBULLU ARZU HANIM
Arzu, İstanbul Üniversitesi mezunu, İstanbullu bir Türk kızıdır. Almanca'yı en iyi düzeyde biliyor. Avusturya'da dil, Almanca. İsteklilere Türkçe dersleri veriyor.
Ayrıca Türk işçilerinin mahkemelerde, yeminli tercümanlığını da yapıyor. Karı-koca uyuşmazlık davalarında yaptığı gönüllü tercümanlık sırasında, Türk erkeklerinden baskı gördüğünü, hatta telefonla tehdit edildiğini anlatıyordu:
“Türk kocalar, eşlerinin şikâyetlerini mahkemede olduğu gibi hâkime aktarmamı istemiyorlar. Ama ben ürkmüyorum. Türk kadınlarına cesaret ve destek vermeye devam ediyorum.”
Anadolu kadını, yurdundan uzak, dilini zor öğrendiği bir ülkede, ağır işçi olarak çalışsa, eve kocası kadar para getirse de yine özgür değil! Mahkemede bile kendini savunamıyor dil bilmediği için. Kocasının baskısı, yaşam yükünden daha ağır omuzlarında! Evine verdiği parasal katkının hiç bir değeri yok, ayrıca kendisinin de değeri yok!
Arzu'nun eşi Stephan(şitefan), on yıl İstanbul'da Avusturya Lisesin'de öğretmenlik yapmış. Şimdi Bregenz'de öğretmenliğini sürdürüyor.
Avusturya'ya gelirken İstanbul'da karşılaştığımız taksi şoförünün hak etmediği parayı isteyen tavrını anlatıyoruz. Arzu da çocukları ile İstanbul'a tatillere gidişlerinde aynı yüksek ücret istekleriyle karşılaştığını ve şoförlerle kavga ettiğini anlatıyor. Bizi sakin sakin dinleyen, iyi bir gözlemci eşi Stephan şöyle diyor:
“İstanbul şoförleri, öyle az kazanırlar ki! Trafik karmakarışıktır, kent yolları bozuk ve dardır. Arabalar çok çabuk yıpranır. Benzin sık aralıklarla zam görür. Garantileri, sigortaları ve destekleri yoktur.”
Bu derin düşünceli tavır bizi kendimize getiriyor. Haksız kazanç istenmesini, hiçbirimiz hoş görmesek de olaylara bir de karşı taraf açısından bakmayı aklımıza getiriyoruz!
Sevgiyi ve barışı çocukların yüreğine çok erken ekmek gereklidir. Bunun pek çok yolu var. En kısa ve etkili yol ise müzik. Çocuk şarkılarını tanıtmak, sevdirmek, benimsetmektir.
Stephan işte bunu yapmış. Elimizde Türk çocuk şarkılarından oluşturduğu geniş kapsamlı kitabı var. Özenilerek hazırlanmış.
Şarkıların notaları, sözleri, ilgili açıklamalar Türkçe ve Almanca verilmiş.
Kendisinin çektiği ilginç fotoğraflar da sayfaları süslüyor.
Stephan Unterberger “Lider der Türkei” (Türkiye'den Şarkılar) kitabında şöyle diyor:
“Kültürler arası öğrenmenin en önemli yollarından birini, müzik oluşturur. Aynı grup içindeki ayrı kültürlerin çocukları, müzik eşliğinde şarkı söyleyerek, dans ederek ve oynayarak, birbirlerinin kültürlerinden pek çok şey öğrenebilirler. Şaşırtıcı bir gerçektir ki, bugün Türk çocuklarının da ders gördükleri sınıflarda, örneğin Lâtin Amerika Şarkıları söylenmekte, ancak çocuklar bir tek Türk şarkısı bile öğrenmemektedir.”
Orta Avrupalı müzik eğitimcilerinin bu müzikle ilgilenmelerine engel olan nedir?”
Bu yazı 486 defa okundu.