24.09.2020
2020-2021 DERS YILI
İçinde bulunduğumuz hafta başı 21 eylül pazartesi günü yeni ders yılı başladı.
Öğretmen ve öğrencilerimize başarılar dilerim.
Eğitim ve öğretim okulda, öğretmenin denetimi ve gözetimi altında yüz-yüze yapılmalıdır. En iyisi okulda yapılan öğretimdir.
Geçen ders yılının ikinci yarısında korona virüs salgını nedeniyle derslere devam edilememiş, okullar kapatılmıştı.
İnternet üzerinden uzaktan eğitimle ders yılı tamamlandı.
Yaz tatili sonucu yeni ders yılı gecikmeli olmakla birlikte, sadece ana sınıfı ve ilkokul birinci sınıf öğrencileri için açıldı.
Salgının devam etmesi nedeniyle, diğer sınıf öğrencileri için yüz- yüze eğitim henüz başlatılamadı.
Dilerim tüm öğrencilerimizin de okullara gitmesi sağlanır.
****
Zor bir zaman, zor bir durumla karşı karşıyayız. Salgın, gerek ülkemizde, gerekse bazı başka ülkelerde başlangıcından da fazla
yayılma göstermektedir. Önleyici tedbirlere mutlaka uymalıyız.
Evde kal, sosyal ilişkileri azalt, maske kullan, mesafe ve el-yüz temizliği kurallara göre yap ki, salgına dur diyebilelim. İşin hiç ihmale gelen yanı yok.
İyi de; okulların açılması, öğrencilerin yüz-yüze eğitim-öğretim yapmaları daha fazla ertelenemez. Önce sağlık gerekli doğru, ancak çocukların kayıpları ileride telafi edilemez. O halde ne yapmalıyız ;
1- Okul yönetimi ile veliler sıkı işbirliği yapmalı ve bigilendirici toplantılar yapılarak gelişmeler takip edilmelidir.
2- Okul idareleri okulun temizliği ve hijyenini titizlikle sağlamalıdır.
3- Okullara öğretmenler, öğrenciler ve yardımcı hizmet elemanları dışında kimse sokulmamalıdır.
4- Okul bahçe kapısından giren öğrenciler dezenfekte edici kabinden geçirilmelidir.
5- Okul binasına sıra ile giren her öğrencinin ayakkabı ve ayakkabı altına dezenfektan sıkılmalıdır.
6- Ellerin sık sık dezenfektan ile temizlenmesi gerekir.
7- Her sınıfın girişinde dezenfekte edici sıvı bulundurulmalıdır.
8- Sınıflarda her öğrenci tek kişilik sıralarda ve uygun aralıklarla oturtulmalıdır.
9- Seyrek oturabilmek için sınıfın yarısı sabahçı, yarısı öğlenci olmalıdır.
10- Her öğrenciye günde bir maske verilmelidir.
11- Kullanılacak dezenfektan ve maskeleri Milli Eğitim Müd. vermelidir.
12- Okul tuvaletlerinin temizliği çok önemlidir. Temizlik işleri okul idaresi tarafından yaptırılacaktır. Veliler de çocuklarının büyük ihtiyacını evde gidermelerini, küçük ihtiyacı için okul tuvaletlerini kullanabileceği söylenmeli, buna alışmaları sağlanabilir. İnsan vücudu kısa zamanda uyum sağlayabilir.
13- Veliler okula göndereceği çocuğunun her gün ateşini ölçmeli, yüksek çıkarsa okula göndermeyip bir sağlık kuruluşuna götürmelidir.
14- Her öğretmene ve görevli hizmetliye ısı ölçer verilmelidir.
15- Öğretmen ve hizmetlilere test her hafta uygulanmalıdır.
16- Ders bitimi sonucu eve dönen çocuğun, uygun bir odada soyunup banyo yapması sağlanmalıdır.
17- Daha sonra aile bireyleri ile bir araya gelmesi uygun olur.
18- Anneler-babalar çocukları ile ilgilenmeli, derslerine yardımcı olmalı ve salgının getirdiği zorlukları çocuğu korkutmadan anlatmalıdır.
19- Bu etkinlikler oyun gibi yapılmalı, alışkanlığa dönüşmeli ve önemi her zaman vurgulanmalıdır.
20- Daha pek çok öneri eklenebilir. Uzatmayalım……
****
Görülüyor ve anlaşılıyor ki anne ve baba olmak, okul çağında çocuğu olmak kolay değil. Devletin de bu salgına karşı mücadele ederken önemli miktarda harcama yapması gerekiyor. Devlet de veliler de üzerine düşen görevlerini yapmak zorundadır.
Öyle çok çocuk isteyip, ‘'saldım çayıra, mevlam kayıra'' mantığı ile olmuyor. Türkiye'nin en büyük sorunu hızlı nüfus artışıdır. İşsizler sorunu göz önüne alınarak unutulan nüfus planlamasına dönülmelidir. ‘'Allah rızkını verir'' anlayışıyla sorunlar giderilmiyor. O zaman tarikatların eline mecbur kalan fakir fukara çocuklarına yazık oluyor.
Daha çok okul, daha çok derslik, daha çok öğretmen gerekiyor. Sınıflara milyonlarca tek kişilik sıra koyabilecek miyiz?
Maske ve hijyen malzemelerini okullara verebilecek miyiz?
Kısın Diyanet İşleri'nin bütçesini, azaltın makam arabalarınızın sayısını, azaltın lüks harcamaları eğitime harcayın. Çocuklarımızın geleceğini kurtarın. Salgınla mücadeleye para aktarın. Devletin böyle zor zamanlar için ayrılmış parası olmalıydı. Yoksulun fukaranın yardımına koşan sosyal devlet olmayı başarın.
Kapalı köy okullarını küçük bir bakımdan geçirerek tekrar açın.
Taşımacı eğitimden vazgeçin. Seyrek oturmaya katkısı olsun. Her köyde öğretmen mutlaka bulunsun.
Bizim aklımız bu kadar eriyor. Biz devleti yönetmiyoruz.
Önerilerde bulunduk. Yönetenlerimiz daha iyisini bilirler. Bilmek zorundalar.
Öğretmenlerimize, öğrencilerimize sağlık içinde başarılı bir ders yılı diliyorum…..
Bu yazı 539 defa okundu.
