05.10.2020
HER HAFTA ÜÇ ŞİİR
1)YIKIN HEYKELLERİMİ
“Ey milletim,
Ben, Mustafa Kemal'im
Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
Hala, en hakiki mürşit değilse ilim,
Kurusun damağım , dilim.
Özür dilerim, …
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi.
X
Özgürlük hala,
En yüce değer
Değilse eğer…
Prangalı kalsın diyorsanız, köleler…
Unutun bütün dediklerimi,
Yıkın diktiğiniz heykellerimi..
X
Yoksa , çağdaş medeniyetin bir anlamı,
Ortaçağ'a taşımak istiyorsanız zamanı,
Baş tacı edebiliyorsanız
Sanatın içine tüküren adamı…
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiiğiniz heykellerimi…
X
Yetmediyse acısı, şiddetin, savaşın
Anlamı kalmadıysa
Yurtta sulh, dünyadan barışın.
Eğer varsa ödülü silahlanmayla yarışın.
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın , diktiğiniz heykellerimi
X
Özlediyseniz fesi, peçeyi
Aydınlığa yeğliyorsanız , kara geceyi
Hala medet umuyorsanız
Şıhtan, şeyhten, dervişten
Şifa buluyorsanız,
Muskadan , üfürükçüden…
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi...
X
Eşit olmasin diyorsanız, kadınla erkek…
Kara çarşafa girsin diyorsanız,
Yobazın gazabından ürkerek…
Diyorsanız , okumasın
Kadınımız, kızımız,
Budur bizim alın yazımız…
Unutun tüm dediklerimi,
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi…
X
Fazla geldiyse size, hürriyet , cumhuriyet….
Özlemini çekiyorsanız,
Saltanatın, sultanın…
Hala önemini anlayamadıyasanız
Millet olmanın…
Kul olun , ümmet kalın,
Fetvasını bekleyin, şeyhülislamın..
Unutun tüm dediklerimi.
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi.
RAHAT BIRAKIN BENİ
SÜLEYMAN APAYDIN
2)ZENCİ
Ben bir zenciyim:
Kara gece kadar kara
Afrika'mın derinlikleri kadar kara
Köleydim:
Sezar , kapımın eşiğini temiz tut,
Dedi bana
Çizmelerini parlattım
Washington'un
İşçiydim:
Ellerimin altında yükseldi
Ehramlar
Ben kardım harcını
Woolworth Binası'nın
Kurbandım:
Belçikalılar doğradı ellerimi
Kongo'da
Ve Mississipi'de linç ederler
Beni hala
Ben bir zenciyim:
Kara gece kadar kara
Afrika'mın derinlikleri kadar kara
LANGSTON HUGHES ; Çeviren Vedat Akçayüz
3) VE İNSANLAR
Ve insanlar , ah benim insanlarım,
yalanla besliyorlar sizi,
halbuki açsınız,
etle, ekmekle beslenmeye muhtaçsınız.
Ve beyaz bir sofrada bir kere bile yemek yemeden doyasıya,
göçüp gidersiniz bu her dalı yemis dolu dünyadan
İnsanlar, ah benim insanlarım,
hele Asyadakiler, Afrikadakiler
Yakın Doğu, Orta Doğu, Pasifik Adaları
ve benim memleketlilerim,
yani bütün insanların yüzde yetmişinden çoğu,
elleriniz gibi ihtiyar ve dalgınsınız,
elleriniz gibi meraklı, hayran ve gençsiniz.
İnsanlarım , ah , benim insanlarım,
antenler yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa rotatifler,
kitaplar yalan söylüyorsa,
duvarda afiş , sütunda ilan yalan söylüyorsa,
beyaz perdede yalan söylüyorsa çıplak baldırlı kızların,
dua yalan söylüyorsa,
ninni yalan söylüyorsa,
rüya yalan söylüyorsa,
meyhanede keman çalan yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ay ışığı,
söz yalan söylüyorsa,
renk yalan söylüyorsa,
ses yalan söylüyorsa,
ellerinizden geçinen
ve ellerinizden başka her şey
herkes yalan söylüyorsa,
elleriniz balçık gibi itaatlı,
elleriniz karanlık gibi kör,
elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun,
elleriniz isyan etmesin diyedir.
Ve zaten bu kadar az misafir kaldığımız,
bu ölümlü, bu yaşanası dünyada
bu bezirgan salatanatı, bu zulüm bitmesin diyedir.
NAZIM HİKMET
Bu yazı 503 defa okundu.