21.10.2020
EĞİTİM SİSTEMİ AKP’NİN YAZ BOZ TAHTASI
AKP mi, AK parti mi desek her neyse şekle değil esasa bakalım sonuçta biz hükümetin icraatına bakarız. Adında adalet yer alan bir partinin 18 yıllık iktidarında, hak ve adaletin toplumun her alanında, her kurumunda dibe vurduğu bir ülke gerçeğini yaşıyoruz. Kısacası adalet heryerde olduğu gibi , eğitim de adalet hak getire.
15 Mart 2003 tarihinden itibaren Başbakanlık, 10 Ağustos 2014 tarihinden itibaren de Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Recep Tayyip Erdoğan'ın neredeyse ağzından çıkan Kanun gibi. 2002'den bu yana ülkeyi yönetiyor. 2012 yılında uzlaşmasız ve önyargılı başladığı Milli Eğitim'in taraf olduğu öğretmenler ile onların sendikalarıyla, eğitim fakültelerinin, üniversitelerin akademik kadrolarıyla, veliler ile ve diğer siyasal partilerle bilimsel bir mutabakat sağlamadan, o günlerde Milli Eğitim Komisyonu'nda adeta kafamıza, gözümüze vura vura, kavga dövüş bu yasayı önce komisyondan sonra da TBMM'den geçirdiler. O zaman TBMM komisyonunda ve Genel Kurulda avazımız çıktığı kadar bağırdık, uyardık bu sistem ile eğitimde başarılı olamayız dedik. Dünyayı inceleyelim örneğin Finlandiya modelini dedik veya bizim tecrübemiz olan ve dünyanın en başarılı eğitim modellerinden olan Köy Enstitüleri'ni amaçlar ve hedefleri ile yeniden inceleyelim ve gerçekten kapsamlı bir reform yapalım dedik. Ancak maalesef anlatamadık ve dinletemedik…Amaç neydi peki? Bu acele neydi? Yangından mal mı kaçırıyorsunuz? Devleti, ülkeyi, milleti geleceğe taşıyacak nesilleri yetiştireceğimiz bir sistem; biz yaptık oldu mantığı ile olur mu dedik. Maalesef oldu işte.
Eğitim; Türkiye'nin bütün insanlarını kapsayarak sağcısı, solcusu, dindarı, dinsizi, alevisi, sünnisi, zengini, fakiri, herkesi bütün toplumu birada tutan bir çimento gibidir. Geleceğe hazırlayacağımız çocuklarımızı düşünen, bilimsel, araştırmacı, sorgulayan, özgür ve üretken, sanat ve spor ile uğraşan, duygusal ve demokratik olgunluğa erişecek bir birey olarak yetiştirmek değildi tabi niyet. Fakir halkın çocuklarını İmam Hatiplere yönlendirirken, kendi çocuklarını Almanya'da, İngiltere'de, Amerika'da eğitime gönderiyorlardı, din eğitimini kendi siyasi çıkarları için bir yatırım aracı olarak görüyorlardı. Amaç samimi dindarların inançlarına siyasi yatırım yapmaktı. Çocukların milli, manevi ve dini değerleri öğrenmesi, dinler ve siyasal düşünceler tarihini öğrenmesi gerekli tabi ki ama eğitimin asıl amacı insanlık tarihinin ilk dönemlerinden itibaren üretimdir. Avcı olarak toplayıcı olacakları dönemde de çocuklara avcılık eğitimi karınlarını doyurmak için verilirdi, yani eğitim, üretim içindir.
Şimdi ise aynı amaçla hareket ederek ana ve babalar, çocuklarına iyi bir gelirleri, iyi bir meslekleri olsun diye hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan eğitimleri için özel okullara ve kurslara dünyanın parasını harcıyorlar. Daha iyi ve geliri yüksek bir meslek için, refahı yüksek bir hayat için. Evet Türkiye'de “eğitim üretim içindir” amacına yönelik kapsamlı bir eğitim reformu şarttır. Çünkü üretmeyen, insan yaşamına fayda sağlayamayan, öğrendiği bilgiyi toplumsal yaşamda uygulayıp bir şey üretemeyen bir eğitim sistemi hiçbir işe yaramaz. Eğitimde reform şarttır. Sayın Cumhurbaşkanı'nın 18 yıllık iktidarı sonrası ülkenin ihtiyacı kadar imam, ihtiyacı kadar mühendis ve doktor yetiştirecek kısacası toplumun üreten bir eğitim sistemine ihtiyacı var. Eğitim kurumlarında insanı özgürleştiren, geliştiren, yaratıcı ve bilimsel bir eğitim sistemine olan ihtiyaç çok açık.
Türkiye'nin bütün okullarında 4 artı 4 artı 4 ucube sistemi ile eğitimi ve öğrencileri deneme tahtası yapan, AKP başkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimi değil mi? Durum uluslarası çapta da acil eğitim sistemi tabiri caizse sos veriyor.Türkiye, üç yıl önceki son PISA sonuçlarında en çok düşüşü okuma ve fen bilimlerinde yaşamıştı. 11 sıra birden gerileyerek, 72 ülke arasında fen bilimlerinde 52, matematikte 49, okumada ise 50'inci sırada yer alabilmişti.
Eğitimde reform şart tabi de ,ya harcanan nesiller, işsiz diplomalı çocuklar ve gençler ne olacak? Askıda ekmek var tabi, iş yok ama ekmek var. Şimdi de veciz bir şekilde eğitimde kapsamlı reform yapmak gereklidir diyor. Sahi 18 yıldır iktidar olan kim acaba ?
Bu yazı 562 defa okundu.