Son ayına girdiğimiz 2020 yılının büyük bölümünde söz konusu edilen 65 yaş üstü guruptan biriyim.
COVİD 19 salgını ile ilgili risk altındaki yaş gurubunda olduğu için sokağa çıkma, sosyal ilişkileri azaltma amaçlı kısıtlamalar önce bu guruba geliyor.
Salgının yayılma hızı arttıkça başka yeni kısıtlamalar gelebilir. Ne yapalım gelsin. Biz 65 yaş üstü kişiler çalışmıyor, emekliyiz. Evimize kapanır, salgına karşı savunma önlemlerimizi alırız. Bizim için sorun ihtiyaçlarımızın karşılanmasıdır. Açlık sınırındaki emekli maaşlarımızla, namerde muhtaç olmadan yaşama tutunmaya çalışırız.
Beni asıl endişelendiren, üzen genç işsizlerdir. Sayılarını ne kadar düşük gösterseler de, genç işsizlerin sayısı dört-beş milyon, kimilerine göre sekiz-on milyon civarındadır. Okumuş, okulunu bitirmiş, atanamayan ve iş bulamayan gençler, bu sonucun kader olduğunu sanıyorlar. 50-60 yıl önce okulumuzu bitirince bize hemen iş vardı. Kısa zamanda mesleğimize atanan bizim öykümüzü şimdiki gençlere anlatmak oldukça zor olsa gerek. Bugün iş olmamasının açıklamasını yapacak yetkililer suskundurlar.
Yönetenler bu işsiz guruba eski Türkiye-yeni Türkiye hikayeleri anlatıyorlar. Devletin, kamunun istihdam kapısı işyerlerini teker teker ‘'babalar gibi'' satanlar, iş bulamayan gençlere yeni Türkiye'yi kadermiş gibi sunuyorlar.
İş güvencesi olmayan özel ve taşeron kuruluşlarda iş bulmuş olanların da endişe içinde oldukları biliniyor. Her an iş yerimiz kapanabilir, işten çıkartılabilirim kuşkusu yıpratıcıdır, üzücüdür.
İşsizlik, işini kaybetme endişesi yaşayan gençlerimize de üzülmenin dışında elimizden bir şey gelmiyor. Bu işlerin sorumlusu birinci derecede hükümettir.
O yüzden endişe duyuyoruz. Gençlerimiz, gelinen bu durumun nedenlerini sorgulamalı ve düşünmelidirler.
Ne demektir genç yaşında iş bulamamak, işsiz olmak.
Günlük cep harçlığını babasından beklemek.
****
Bektaşi'ye sormuşlar;
- Dünya öküzün boynuzu üzerinde duruyormuş, ne diyorsun bu işe?
- Valla onu bilmem ama, buna inanan öküzlerin olduğunu biliyorum, demiş.
****
Bizim yaşımızdakilere 20-25 yaşında olmamız teklif edilse, neler neler verilmez. Ancak bugün genç yaşlarda olma teklifi olsa ben kabul etmem. Yaşlanmış olsam bile emeklilik dönemimi kaybetmek istemem. Genç fakat işsiz olmak istemem. Zor bir durumdur işsiz, gelirsiz olmak.
Her canlı yaşamak ister. Ölüme methiye düzenlere hiç inanmadım. Ölüm istenir mi? Salgınlara, tehlikelere, olumsuzluklara karşı direnmek ve yaşama tutunmak en doğal davranıştır. Yaşamamız için gerekenler yapılmalıdır. Mücadele etmek gerekir. Doğanın bize sunduğu olanaklar sınırlı ve kıt değildir. Yeter ki mücadele edelim, başarı kendiliğinden gelir.
Yaşamak güzel şey de, biz insanca yaşamaktan söz ediyoruz. Güzel olan onurlu, özgür, bağımsız, beden ve ruh sağlığı yerinde yaşamaktır. Bunun için her insanın işi ve kazancı olmalıdır. Yarınlarına güvenle bakabilmelidir. Yüz yıl köle gibi yaşamaktansa, elli yıl özgür yaşamaktan yanayım.
Koşullar ne olursa olsun, insanca yaşamayı oluşturabiliriz. Akıl ve bilim yolunu izleyenler, yaşamı sorgulayanlardır. 50-60 yıl önce var olan iş olanakları, bugün neden yoktur? Ne oldu o eski iş olanaklarına?Bunu enine boyuna düşünmeliyiz. İşsizliğin nedenlerini de o zaman kavrayabiliriz.
Ülkemizin gelişmesi, kalkınması herkesin ortak istemidir. Kalkınmış bir ülkede, işsizlik büyük sorun olmaktan çıkar, yarınlarına güvenle bakan, mutlu insanların yaşadığı bir ülke haline geliriz.
Türkiye'mizin daha iyi yönetilmesini, sorunların çözülmesini istemek bizim vatandaşlık hakkımızdır. Bu görev Büyük Atatürk tarafından gençlerimize verilmiştir. Gençler önce ülkemizin iyi yönetilmesinin yollarını bulmalıdırlar. Kamu sektörünün yok edilişinin nedenlerini araştırmaları gerekir.
Sağlıklı kalın.