İkinci kapatma kararından sonra partili cumhurbaşkanı Erdoğan ‘'koronavirüs kapsamında bugüne kadar 156 ülkeye ve uluslararası kuruluşa yardım sağladık diyerek, salgın nedeniyle ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalan bazı ülkelere bütçe desteği vermeye çalışıyoruz. Özel sektörümüz de kamusal alanlardaki çabalarımıza katkı sağlamaktadır'' dedi.
Dünyanın karşı karşıya kaldığı yeni tip Covid 19'a karşı uluslararası toplum ile işbirliği içine girilmesi, dayanışma sergilenmesi ön saflarda yer alınması elbette sevindirici.
Peki ya bizim insanımız, bizim esnafımız, bizim özel sektörümüzün sıkıntıları!
Her ne kadar ‘evine ekmek götüremeyen insan yok dense' de, evine ekmek götürmekte zorlanan insanların derdine kim çare olacak?
Hadi iktidar ortağınızın başlattığı ‘askıda ekmek' kampanyasını inandırıcı bulmadınız!
Diyelim ki İstanbul belediyesinin Halk Ekmek büfeleri önünde 1 TL'ye ekmek alabilmek için oluşan uzun kuyruklarda size inandırıcı gelmedi!
Zorunlu kapatılan işyerleri, artan; işsizlik, yoksulluk… Düşen; gelirler, alım gücü, ödenemeyen faturalar…
Hakikaten ne olacakta kendi insanınızın yaşadığı sıkıntıları anlayacaksınız?
Bizi kıskanıyor dediğiniz ülkelerin insanına, esnafına, reel sektörüne verdiği destekle kendimizi kıyaslamayalım; biz kıskanılan ülkeyiz ya! Kıskanılmanın hazzını yaşayalım!
Bizi kıskanan ülkeler insanına faturalarınızı dert etmeyin derken, işletmelerin cirolarının yüzde 75'ni nakit destek olarak verirken; bizlerden İBAN'la istenen 10 TL mobil desteği, nereye kullanıldığını da dert etmeyelim!
Kıskanan ülkelerin vatandaşına yaptığı gibi doğrudan destek de istemeyelim!
Hiç değilse; DEVLETİN ALACAKLARINI, KGF KREDİLERİNİ ERTELEYİN
Koronavirüs başlangıç sürecinde çoğu ülke doğrudan destek verirken siz övünçle kamu bankaları aracılığıyla KGF kredi desteği verdiniz. Krediler ‘faizli' 6 ay ödemesizdi. Mart/Nisan aylarında alınan kredilerin ödeme zamanı salgının en yoğun olduğu Eylül/Ekim aylarında geldi. Ödeyebilen ödedi, ödeyemeyenlerinki kaldı. Kredi kullanan işyerleri ikinci kapatma kararı ile çoğu kapandı, kapanmayanların ciroları düştü; kapalı, ciroları düşen işyerleri bu kredilerin devam eden taksitlerini nasıl ödeyecek.
Ayrıca…
Bugüne kadar sayısız kez (son 10 yılda altıncı kez) çıkarılan ‘7256 Sayılı Bazı Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması' ile ilgili düzenleme bir kez daha çıkarıldı. Bu düzenleme kapsamında kamuya borcu olanlar 31.12.2020 tarihine kadar başvurarak borçlarını yeniden yapılandıracak. Peşin ödeyebilen ödeyecek. Peşin ödeme gücü olmayanlar 6-12-18 ay vadeyle yine ‘faizli' olarak yapılandıracak. İlk taksitlerde Ocak/Şubat aylarında ödenecek.
Normal zamanlarda bile yapılandırmalarda tahsilât oranı yüzde 8'de kalmışken!
Peki pandemi-salgın sürecinde nasıl ödenecek?
Bugüne kadar öden(e)meyen borçlar, pandemi devam ederken, işyerleri kapalı iken, çalışanlar işini kaybetmiş, çalışamazken, geliri kalmamış veya gelirleri düşmüşken nasıl ödenecek?
Başka ülkelere destek yapılsın tamamda; kendi insanımızda göz ardı edilmesin. Belki siz yönetenlerin baktığı yerden her şey çok güzel gözüküyor olabilir, size sunulan kâğıt üzerindeki rakamlara göre ekonomi yukarıya doğru ‘pik' yapmış gibi gözükebilir ama bırakın yukarıya doğru ‘pik' yapmayı aşağıya doğru ‘dip' yaptığından emin olabilirsiniz!
İnsan ister istemez, insanının yaşadığı bunca sıkıntıdan bihaber yönetenlerin başka gezegende yaşadığını düşünmüyor değil!
Canım bizde az buz işler yapmadık; çalışanlara Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) günlük 58 TL aylık 1752 TL (30 Haziran 2021 tarihine kadar uzatılabilecek), Ücretsiz İzine çıkartılanlara günlük 39.24 TL aylık 1168 TL verdik diyebilirsiniz. Doğrudur. İlk kapatma kararında bazı işyerlerine KÇÖ, Ücretsiz İzin Desteği verildi. Birçok firma bu destekten yararlanmadı. Başvurular kapatılmıştı şimdi ikinci kapatma kararından sonra başvurular yeniden başladı ama yine başvuru yapan firmaların çoğunun olumsuz cevap aldığı bilgisi var.
Süslü raporlara bakarak çok şey yaptığınızı düşünebilirsiniz ama yaptıklarınız yeterli, sınıfta kaldınız, pandemiyi kötü yönetiyorsunuz; vatandaş perişan, piyasa, sokak yanıyor!
Bu yazı 396 defa okundu.