Gazeteciler için önemli sorunlardan biri de, devlet memurlarından alınacak doğru haberlere ulaşmaktır. Çoğu devlet memuru veya bürokrat, bilgi ile demeci karıştırdıklarından hemen, “657 sayılı Devlet Memurları Yasası'na göre demeç vermem yasak!” diyerek işin içinden sıyrılırlar.
Birçok kaymakam için de bu konu geçerlidir. Onlar da gazetecilerin bilgi istemeleri üzerine hemen “İllerde basına açıklama yapma yetkisi sadece valilerindir” diyerek suskunluğa bürünürler.
Gazeteci de öncelikle kamu görevi yapmaktadır. Gazetesinde yapacağı haber ve yorumlarla kamuoyunu bilgilendirmekle görevlidir. Zaten gazete de her şeyden önce “haber” demektir.
1972 yılından beri süren gazetecilik yaşamım boyunca, kamuoyunu aydınlatmak için bilgi istediğim devlet memurlarından ilginç yanıtlar aldım.
Bunlardan birkaçını sizlere anlatayım.
Yıllar önce, Bandırma Özel İdare Müdürüne, kuruma ait olan Edincik altındaki tesiste kaç oda olduğunu sorduğumda, sanki devlet sırrı sormuşum gibi,
“Demeç vermem, yasak!” yanıtını almıştım.
Çok değil, 2-3 yıl önce Bandırma Müzesi Müdürü İlhame Öztürk'e, bir yıl içinde müzeyi kaç kişinin ziyaret ettiğini sormam üzerine büyük telaşa kapılarak, bu konuda bilgi veremeyeceğini, soruyu Müzeler Genel Müdürlüğüne sormamı istemişti.
Yıllar önce Bandırma'ya yeni bir ilçe jandarma komutanı atanmıştı. İsmini öğrenmiştim, ancak soyadı konusunda küçük bir tereddüdüm vardı. Jandarma Komutanlığında görevli kişiye sorduğumda, “yasak” yanıtını aldım.
Gazeteci arkadaşım Erdem Özcan'ın başından geçen bir olay da şu:
Erdem Bey, 1999 yılında yaşanan büyük körfez depreminin ardından, depremzedelerin, Düzler bölgesinde, Özel İdare Müdürlüğü'ne ait binaya yerleştirileceğini öğrenince ilgili müdürü arayarak, burada depremzedeler için kaç oda verileceğini soruyor. Tabii yine aynı sözcüklerle karşılaşıyor: “Demeç vermem yasak!”
Geçtiğimiz günlerde Erdekli gazeteci arkadaşımız Mehmet Ertan da ilginç bir olayla karşılaştı. İlçe Milli Eğitim Müdürü Erbil Camgöz'ü arayarak, ilçede kaç öğrencinin eğitim-öğretim gördüğünü sorunca sanki devlet sırrıymış gibi yine yanıt alamadı.
Gazetecilerin yaşadığı bu olayları çoğaltmak mümkün.
Anlayamadığım bir nokta da şu:

“İllerde basına açıklama yapma yetkisi sadece valilerindir” diyen kaymakamlar başta olmak üzere birçok devlet görevlisi, vatandaşa duyurmak istedikleri konular hakkında basın toplantıları düzenler. Hatta bazıları, sosyal medyadan bile açıklama yapar.
Ne diyelim, dileriz bundan sonra devlet memurları, bilgi ile demecin farkını öğrenirler.

Bu yazı 456 defa okundu.

Ad Soyad E-Mail