Bugün, ilk akla gelen Çalışan Gazeteciler Günü ..
Türk basın tarihine ‘Dokuz patron olayı' olarak geçen ve gazetecilerin haklarının ilk kez yasal güvence altına alındığı gün 10 Ocak 1961'dir.
1961-1971 arasında “Çalışan Gazeteciler Bayramı” adıyla kutlanmış, 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra ülkede gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine kutlama gününün adı, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” olarak değiştirilmiştir.
4 Ocak 1961'de kabul edilen ve basın çalışanlarının bazı haklar ve yasal güvence sağlayan “212 sayılı kanun” adlı düzenlemenin Resmi gazetede yayınlanışı nedeniyle 10 Ocak günü kutlama günü olmuştur. Söz konusu düzenleme, iş sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması, sözleşmelere işin türü ve ücret miktarının yazılması gibi gazetecilerin sosyal ve yasal haklarını belirleyen hükümleri içeriyordu.Bu yasa ile kendilerine yüklenen sorumlulukları kabul etmek istemeyen 9 gazete patronu (Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah) 212 sayılı yasanın ve Basın İlan Kurumu'nun oluşmasına ilişkin 195 sayılı yasanın mesleki sakıncalar doğuracağını iddia eden bir ortak bildiriye imza atarak gazetelerini 3 gün kapadıklarını duyurmuşlardı.“Dokuz patron olayı” olarak basın tarihine geçen bu gelişme üzerine gazeteciler, boykot boyunca “Basın” adlı bir gazete yayımlamaya karar vermişlerdir.
Basın gazetesi 11 Ocak günü yayına başladı ve üç günlük boykot sırasında düzenli olarak yayını sürdürdü. Çalışan Gazeteciler Günü, bu olayın bir sonucu olarak ortaya çıktı. 10 Ocak, “Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kutlanmaya başladı ve 1971'de “Çalışan Gazeteciler Günü” halini aldı.
Ya bana göre ikinci hali ne?
Babam rahmetli Ekrem Balıbek'in doğum günü. Bugün yaşamış olsaydı 88. yaşını kutlayacaktık.
Onun da can-ı gönülden severek yaptığı, benimsediği, “dördüncü çocuğum” dediği gazetesi ve gazeteciliğini yapması üzere doğduğu gün..
Yıllarca mesleğini icra etmek için her şeyi göğüsleyen ve hür iradesinin arkasında her zaman durarak gerekirse kişi ve kurumları karşısına alarak.
Biz de ondan öğrendiğimiz, ilke edindiğimiz öngörü ve kurallarla,”kuş uçsa haberdir” deyişiyle, ahlaki ve hukuki kurallara uygun olması için elimizden geleni yaptık.
Gazeteciliği; bugüne kadar kimsenin aile, evlat, iş ve çevresine zarar vermeden haftaya 17 Ocak tarihinde 54. yaşına basacak olan gazetemiz Yeni Haber'de ancak yerel gazetelere getirilen zorluklara karşı dijital gazeteye geçerek gazeteciliğin anlamına uygun bir şekilde gerçekleştiriyoruz.
Ben de, babamın meslek mirası olan gazeteciliği 2002 yılından beri köşe yazarlığı ile beraber yapmaktayım.
Bir kadın olarak, bir kadın gazeteci olarak gerek yaşadığımız kentte gerekse ülkemizde yaşamak ve yaşatmak üzere tüm gerçek ve Çalışan Gazetecilerimizin Gününü kutluyor, gazeteci büyüklerimiz ve yakın zamanda kaybettiğimiz Otağ Fırıncıoğulları'nı rahmetle anıyorum.
Bu yazı 481 defa okundu.