17.02.2021
HER HAFTA ÜÇ ŞİİR
1)BEKLE BENİ
Bekle beni, döneceğim
Bütün gücünle bekle.
Bekle, sarı yağmurlar
Hüzün getirdiğinde.
Bekle,karda, tipide
Bekle, bunaltırken sıcak
Bekle, kimseler beklemezken
Geçmişi unutarak.
Bekle, uzak yerlerden
Mektup gelmez olduğunda.
Bekle, birlikte bekleyenler
Beklemekten usandıklarında.
Döneceğim, bekle beni
Ve iyilik dileme
Artık unutmak gerektiğini
Söyleyenlere.
Varsın oğlum ve anam
Yok olduğuma inansınlar,
Varsın , yorulup beklemekten
Otursun ateşin başına dostlar
İçsinler o acı şaraptan
Rahmet dileyerek yitene
Bekle, O şaraptan
İçmekte acele etme.
Bekle beni, döneceğim
Tüm ölümlerin ınadına.
Varsın, beklemeyenler
Yorsunlar bunu şansa.
Anlamayacak onlar
Nasıl ortasında ateşin
Kurtardı beni
Senin bekleyişin.
Nasıl sağ kaldığımı
Ikimiz bileceğiz sadece:
Basardın beklemeyi sen
Kimsenin bekleyemediğince.
KONSTANTİN SİMONOV (1915 – 1979)(Çev; Ataol Behramoğlu)
2)HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM
Seni, anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramalara.
Seni, anlatabilmek seni,
Namussuza, haldan bilmez,
Kahpe yalana.
Ard-arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül – gürül akan bir dünya…
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana ,
Bir bu yana…
Seni, bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara,
Akan yıldıza,
Bir kibrit çöpüne varana,
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.
Yitirmiş tılsımını
ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamdan,
Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni…
Yokluğun , Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini…
AHMED ARİF
3)GENE DAĞ YOLLARINDA
Yıllar sonra Alplerden inerken,
bir dağ yolu mu diye kendine sorarsan
daha bin bir soru varken zihnini kurcalayan,
elinde bir dağlalesiyle seni karşılayan
şu küçük kızı alnından öp
ve dinlen biraz.
Yıllar önce , uzaklarda,
doruklarına tırmadığın,
rüzgarlarını ezberlediğin
başka dağları düşün.
O bildik dağların koyaklarında biriken,
sonra eriyip boz bulanık ırmaklara karışan
kadarıyla ak git sen de
uzaklara, dağların ardına,
kavruk çöllere.
Uçak gürültülerinin kum fırtınalarının içinden,
Düşlerinde o küçük kız,
bir dağlalesi elinde.
CEVAT ÇAPAN
Bu yazı 411 defa okundu.