Emek Partisi Altıeylül İlçe Başkanı C.Saffet Yılmaz, Ege Denizi' nde 6.9 şiddetinde meydana gelen depremde İzmir ve çevresinde yaşanan ölümler, yıkılan binalar, enkazın başında bekleyen insanların çaresizliği ülkenin durumunun en somut ifadesi'' olduğunu belirtti.Siyasi iktidarın yaşanılan sürece bakışını iktidarın küçük ortağının yaptığı açıklamalardan anlamak mümkün olmadığını belirtirken,sosyal devlet olmanın hiçbir gereği yapılmadığı gibi, adeta halkın aklıyla dalga geçen tutum ve açıklamalar yapılıyor.'' dedi.
Emek Partisi Altıeylül İlçe Başkanı Yılmaz, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:
“ Keşke riskli binalarda oturmak tercih edilmeseydi” diyen iktidar sahiplerinin halk yaşamından ne kadar koptuğu ortadadır. Oysaki İzmir depreminden birkaç saat sonra Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan” Depremde yoksullar ölür, zenginler ölmez” tespiti işçi ve emekçilerden oluşan geniş halk yığınlarının çıkarı ile zenginlerin çıkarının, dünyasının aynı olmadığının en net ifadesidir. Halka yabancılaşmış bu siyasi iktidarın, başka çaresi olmadığı için o
binalarda oturmak zorunda kalan insanların halinden anlamalarını beklemek elbette mümkün değildir. Üstelik 21 yıldır halktan toplanan 70 milyar 985 milyon liralık verginin akıbeti sorulduğunda verilen cevapların halkın yaşamının iktidar tarafından ne kadar umursandığını göstermiştir. Göstermelik birkaç adım dışında somut hiçbir iş yapılmadı.
Konu birçok çevre, kurum ve bilim insanı tarafından tartışılsa da somut önlemlerin alındığı bir pratik ortaya konulmadı. Vergisi kondu, vergiye neden olan deprem görmezden gelindi.
Bundan 72 yıl önce 1948 yılında Kuzey Anadolu Fay Hattı' nı keşfeden bilim insanın ifadesi çarpıcıdır. Prof. Dr. İhsan Ketin “ Kuzey Anadolu fay hattını buldum ama derdimi anlayacak bir politikacı bulamadım” ifadesi bir bilim insanının burjuva siyaset anlayışına isyanının en somut ifadesidir.

BALIKESİR DEPREM RİSKİNİN OLDUKÇA YÜKSEK OLDUĞU BİR İLDİR
Birinci derece deprem bölgesi olan Balıkesir, Türkiye' de aktif fayın kent içerisinden geçtiği 18 ilden biridir. 1898 yılında 7.2 şiddetinde bir depremle adeta yerle bir olduğu kayıtlara geçen Balıkesir' de 122 yıldır yıkıcı bir deprem meydana gelmezse de uzmanlar riskli bölgelerin başında Balıkesir' i görüyor. Balıkesir Merkez, ilçe ve mahallelerinde sadece Marmara Denizi içerisinden geçen Kuzey Anadolu fayı' nın kuzey kolu üzerinde olacak depremden değil; Kuzey Anadolu fayı' nın güney kolu üzerinde olacak depremden de etkileneceği yapılan bilimsel çalışmalarla ortaya konmuştur. Bu nedenle tarihsel
dönemlerde ilimizde birçok antik yerleşim kentinin depremlerle yıkıldığı, can ve ekonomik kayıpların yaşandığı için terk edildiği bilinmektedir. Bu depremlere bakıldığında, Balıkesir ilinin deprem tehlikesi oldukça yüksek olduğunu ve İstanbul' da dâhil birçok İl' e göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Deprem üretme potansiyeline sahip fayların varlığı; MTA Genel Müdürlüğü, AFAD Başkanlığı, Dokuz Eylül Üniversitesi ve birçok üniversite araştırma merkezinden bilim insanının, Balıkesir ve çevresinde bulunan faylar: Kuzey Anadolu fayı' nın güney koluna ait fay segmentleri,
Yenice- Gönen fayı, Edremit fay zonu, Balıkesir il merkezinden geçen Havran- Balıkesir fay zonu ve güneydeki Simav fayı, Gelenbe fayı, Pazarköy fayı, Manyas fayı, Evciler fayının deprem üretme potansiyeline sahip alanlar olarak belirlenmişlerdir. Balıkesir- Gökçeyazı fay segmentinde depremlerin tekrarlanma aralığının 1000 yıl olarak kabul edildiği, bu fayın 2000 yıldır kırılmadığı, kırıldığında ise Mw:6.5 den büyük, Mw : 7.2 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip olduğu belirtilmektedir.Kuzey Anadolu Fay Hattına bağlanan Edremit ́ten Kepsut'a kadar uzanan ve 120 kilometre uzunluğunda olan fay hattında bugüne kadar çalışma yapılmamıştır. Balıkesir' in içinden geçen fay hattı, Kuva-yi milliye, Sakarya, Toygar, Paşaalanı ve Ayşebacı üzerinden Değirmenboğazı' na ulaşıyor. Yani bu mahalleler fayın üzerinde oturuyor.Çayırhisar, Bahçelievler, Plevne, Gündoğan, Halalca, Yakupköy, Çandır, Hotaşlar, Balıklı, Mahmudiye, Ovaköy, Aslıhan, Kepsut, Nusret, Kocaavşar ve Gökçeyazı ise zemini yumuşak alüvyon olduğu için yüksek
risk içeriyor.

YETKİLİ MERCİLERİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ!

-Başta merkez yönetim ile ilgili kamu kurumları, yerel yönetimler, meslek odaları ve toplumun her kesimin öncelikle afet zararlarının azaltılması konusunda üzerine düşen görev ve sorumlulukları hiç vakit kaybetmeden yerine getirmesi gerekmektedir.
-Ülkemizin her bölgesine özgü ve o bölgenin sorunlarını çözmeye yönelik deprem risklerinin azaltılması planlarının yapılması gerekmektedir.

-Balıkesir genelinde ova üzerine yapılaşma devam etmektedir. Hem birinci derece tarım arazileri, zeytinlikler yok edilmekte hem de zemin olarak yüksek riskli bölgelere evler yapılarak facialara davetiye çıkarılmaktadır.

-Binaların deprem yönetmeliğine uygun yapılıp yapılmadıkları da uzmanlar tarafından denetlenmeli ve yönetmeliğe aykırı yapılar için halk mağdur edilmeden gerekli önlemler alınmalıdır.

-Her an deprem olacakmış gibi bir hazırlık içinde olunmalı, halka deprem öncesi, deprem sırası ve depremden sonrası için eğitimler verilmelidir.

-Başta TMMOB olmak üzere bu alanda çalışma yürüten kurumlar ile işbirliği halinde çalışılmalıdır. (www.yenihabergazetesi.net)